Ergenlerde Depresyon ve Kaygı Belirtileri: Çarpıcı Yeni Araştırma Sonuçları
Avustralya’da gerçekleştirilen yeni bir araştırma, ergenlerin neredeyse üçte ikisinin klinik olarak anlamlı depresyon veya kaygı belirtileri gösterdiğini ortaya koydu. Murdoch Çocuk Araştırmaları Enstitüsü (MCRI) tarafından yürütülen ve The Lancet Psychiatry dergisinde yayımlanan çalışma, bu sorunların genellikle kronikleştiğini ve ergenlik döneminde tekrarladığını vurguluyor. Çalışma, ergenlerin sağlıkları üzerinde uzun vadeli ciddi etkiler bırakabilecek depresyon ve kaygı sorunlarının ciddiyetine dikkat çekiyor. Özellikle, sorunların kronikleşme oranları ve gençlerin işlevselliklerini nasıl etkilediği, araştırma ekibini endişelendiriyor.
Kızlar Daha Yüksek Risk Altında
1.239 çocuğun yer aldığı Child to Adult Transition Study (CATS) kapsamında, 10 yaşından 18 yaşına kadar her yıl izlenen araştırma, kızların erkeklerden daha yüksek bir risk altında olduğunu gösteriyor. Depresyon veya kaygı belirtilerini yaşama oranları kızlarda %84 ile %61 arasında, erkeklerde ise %72 ile %49 arasında değişiyor. Kızlarda bu sorunlar daha uzun süreli ve kronikleşme eğilimindeydi.
Stres Dönemleri ve Pandemi Etkisi
Araştırma, depresyon ve kaygı belirtilerinin başlangıcının, özellikle eğitimsel stres dönemleriyle sıklıkla örtüştüğünü ortaya koydu. İlkokuldan ortaokula geçiş, sınavlar ve zorunlu eğitimin sonlanma gibi dönemler, gençlerde psikolojik sağlık sorunlarının artışına neden olabiliyor. COVID-19 pandemisi döneminde de ergenlerde sağlık sorunlarının arttığı, fakat benzer belirtilerin pandeminin öncesinde de görüldüğü belirtildi.
Halk Sağlığı İçin Önemli Önlemler Gerekiyor
Murdoch Çocuk Araştırmaları Enstitüsü’nden Profesör Susan Sawyer, şaşırtıcı bulguları değerlendirirken, bu yaş grubunda yaygın mental hastalıkların seyrini tam olarak ele alan bir başka çalışmanın bulunmadığını vurguladı. Sawyer, "Bu uzun süreli çalışma, ergenlik dönemi boyunca herhangi bir ülkeden rapor edilen klinik açıdan anlamlı mental hastalık semptomlarının en yüksek kümülatif sıklığını gösteriyor" dedi. Bu sonuçlar, en gelişmiş ülkelerin bile tüm gençlere gerekli desteği sağlayamayacağı olasılığını gündeme getiriyor. Profesör Sawyer, önleyici stratejiler için acil finansman önemini dikkat çekti.
Gençlerin Yumuşak Psikososyal Ortamı
Ergenler Üzerindeki Etkenler konusuna değinen Dr. Ellie Robson, günümüz ergenlerinin sosyal ortamlarının önceki nesillere göre farklılaştığını belirtti."Bugünün ergenleri, daha yüksek mental sağlık okuryazarlığı, azalmış damgalama ve bazen de mental sağlık sorunlarının yüceltilmesi gibi bir ortamda büyüyor. Bu bağlamda, bir sonraki adımımız, bu belirtilerin gençlerin fonksiyonları ve sağlık sonuçları üzerindeki etkilerini keşfetmek olacak” ifadeleri ile gelecekte yapılacak olan araştırmaların odağını işaret etti.
Geleceğe Dair Umut Verici Projeler
GenV gibi büyük çaplı sağlık projeleri, ergenlerde mental sağlık sorunlarının daha ayrıntılı incelenmesine olanak sağlayacak ve araştırmacılara bu alandaki yol haritasını çizecektir.
