Fitch’in yaptığı değerlendirmede, ABD’deki başkanlık seçimlerinde Cumhuriyetçilerin kazandığı sonucunun, ocak ayında gerçekleştirilecek Kongre borç limiti müzakerelerinin önemli bir çekişme olmaksızın tamamlanabileceğini gösterdiği ifade edildi.
Açıklamada, 2017 yılında uygulamaya konulan vergi indirimlerinin muhtemelen önümüzdeki yıl devam ettirileceğine dikkat çekilerek, “Bu uzatmaların yanı sıra yeni vergi indirim önlemleri, harcama kesintileri ve gümrük gelirleri ile telafi edilmediği sürece, zaten yüksek olan federal açık daha da artacaktır.” denildi.
Donald Trump’ın seçim başarısının, Cumhuriyetçilerin her iki kanatta da kontrolü ele geçirme olasılığıyla birlikte, onun vaatlerinin uygulanma ihtimalini güçlendirdiğini vurgulayan Fitch, başlıca vaatler arasında tarifelerin artırılması, göç kısıtlamalarının sıkılaştırılması ve vergi kesintilerinin uzatılması olduğunu hatırlattı.
Açıklamada, Trump’ın vergi konusundaki önerilerinin ABD’nin 2025 ve 2026 yıllarındaki bütçe açıkları açısından ek riskler oluşturduğuna dikkat çekilerek, bu durumun açık baskılarına katkıda bulunabileceği ifade edildi.
Genel tarife artışları ve Trump tarafından vaat edilen harcama kısıtlamalarının, gelir vergilerinden kaybedilen hasılatın bir kısmını telafi edebileceği belirtilirken, tarifelerin, özellikle göç politikalarının önemli ölçüde sıkılaştırılması halinde, düşen ekonomik büyüme ve artan enflasyonist baskıların maliyetine neden olabileceği ifade edildi.
Açıklamada, genel hükümet borcunun ABD’nin kredi notunu etkileyen temel faktör olduğuna ve gayrisafi yurt içi hasılaya oranla belirgin bir borç artışının notu olumsuz etkileyeceğine dikkat çekildi.
Hükümetin ülkenin kredi notu üzerindeki etkisinin vurgulandığı açıklamada, politika tutarlılığı ve güvenilirliğinin azalmasının, doların rezerv para birimi statüsünü zayıflatabileceği ve hükümetin finansman esnekliğini kısıtlayabileceği vurgulandı.
