YENİÇAĞ – Özel Haber / Ali İmran
Kürtçenin İkinci Resmi Dil Olarak Kabulü Tepkilere Neden Oluyor
HÜDA PAR’ın Kürtçenin ikinci resmi dil olarak tanınması yönündeki talepleri, kamuoyunda çeşitli tepkilere yol açtı. Kutlu Parti Genel Başkanı akademisyen, bu talebi sert bir dille eleştirerek, “Anayasanın ilk dört maddesinde yer alan bir düzenlemenin değiştirilmesi için iki yol vardır. Bunlardan biri, TBMM’de geniş bir çoğunluk tarafından onaylanmasıdır. Diğeri ise referandumdur. Türk milleti bu referandumu kabul etmez. TBMM’deki muhalif partilerin tavrı bu bağlamda önem kazanmaktadır. Fakat Kürtçenin ikinci resmi dil olarak tanınması, ülkenin bütünlüğü açısından ciddi bir tehlike arz eder” ifadelerini kullandı.
Irak Ziyareti ve Anayasa Tartışmaları
HÜDA PAR Genel Başkanı’nın liderliğindeki parti heyeti, Irak Bölgesel Kürt Yönetimi’nde temaslarda bulundu. HÜDA PAR parti sözcüsü, katıldığı bir yayında anayasa ile ilgili tartışmalar hakkında görüşlerini aktardı. Özerklik ya da federasyon talepleri olmadığını belirten Ramanlı, “Yeni bir anayasaya ihtiyaç olduğunu ifade ediyoruz. Mevcut anayasa, toplumumuzun kültürel ve inançsal yapısıyla örtüşmüyor. Kürtlerin varlığı kabul edilmelidir ve Kürtçenin ikinci resmi dil olarak tanınmasını savunuyoruz” diyerek toplumda tartışmalara yol açtı. Kutlu Parti Genel Başkanı, böyle bir talebin mümkün olamayacağını vurguladı ve “Bu durum yalnızca Türkiye için değil, dünyanın başka yerleri için de geçerli değildir. İki dilli olmak, ülkenin bütünlüğüne zarar verir. Türkiye için bu risk çok daha fazladır. ABD’de birçok dil konuşuluyor ama resmi bir dil vardır. Ülkemizde de Türkçe resmi dildir. İkincisinin kabulü düşünülemez ve bunun yanında geleceğe yönelik kaygılar var” dedi.
Kamuoyunun Cevabı: Türkçenin Dışında İkinci Dile İzin Yok
Türkiye’nin önemli bir kesiminin kendini Türk olarak tanımladığını ifade eden Halaçoğlu, “Türk milletinin böyle bir talebi kabul etmesi mümkün değil. Resmi dil Türkçedir. Diğer diller konuşulabilir fakat resmi olarak bu kabul edilemez. Anayasa değişikliği, bu konuda iki yolla gerçekleşir. İlk yol, yeni yasaların TBMM’de geniş bir çoğunlukla kabulüdür. İkinci yol ise referandum olacaktır. Ancak mevcut iktidarda böyle bir değişikliği gerçekleştirecek sayısal yetersizlik bulunuyor. CHP’nin de buna onay vermesi durumunda kabul edilebilir” dedi.
İkinci bir resmi dilin kabul edilmesinin mümkün olmayacağına vurgu yapan Halaçoğlu, sözlerine şöyle devam etti:
“Eğer böyle bir adım atılırsa, CHP kritik bir rol oynayacaktır. CHP bu duruma onay verir mi? Çok zor görünüyor, çünkü parti tabanı buna itiraz edecektir. Eğer referandum yapılırsa, bunun kabul edilmesi imkânsızdır. Dolayısıyla Türk milleti, resmi dil olarak Türkçenin dışındaki dillerin kabulünü asla istemez” şeklinde konuştu.